G20 zirvesi için dünya liderleri, Güney Afrika'nın Cape Town kentinde bir araya gelir. Etkinliğe ailesiyle birlikte katılan ABD Başkanı Taylor Sutton için zirve beklenmedik bir şekilde bir kâbusa dönüşür. Terörist bir grubun toplantıyı basarak liderleri rehin alması üzerine Başkan Sutton, yalnızca ülkesinin güvenliğini değil, aynı zamanda ailesinin hayatını da korumak zorunda kalır.

Bilinmeyen bir gezegende gözlerini açan bir kadın, uzay istasyonunun mürettebatının acımasızca öldürüldüğünü fark eder. Gerçeği anlamak için yaptığı araştırmalar, geri dönüşü olmayan korkunç olaylar zincirini harekete geçirecektir...

Finlandiya’nın sakin kasabalarından biri olan Hurmevaara, bir gece gökyüzünden düşen bir meteorla sarsılır. Kasabanın huzurlu yaşamı, belediye başkanının bu gök taşının, yavaş yavaş yok olmaya yüz tutan bölge için hayati önem taşıdığını açıklamasıyla aniden altüst olur. Savaş gazisi ve aynı zamanda bir rahip olan Joel, meteoru koruma görevini üstlenir. Ancak bu değerli taş, yalnızca sıradan suçluların değil, daha büyük ve tehlikeli güçlerin de ilgisini çeker.Joel, meteoru güvende tutmaya çalışırken kendi hayatındaki daha büyük bir bilmecenin içine sürüklenir. Eşi, hamile olduğunu müjdeler; bu haber her ne kadar sevindirici olsa da Joel, savaşta aldığı yaralar nedeniyle baba olamayacağını bilmektedir. Karısının bu gerçekten haberi yoktur ve bu sır, ikisini bambaşka bir yolun eşiğine getirir.

Çelik disiplinli bir asker, kaybolan karısının peşinden, silah ve stratejiyle değil, akıl ve sabırla ilerlemeye karar verir. Hızla derinleşen soruşturması, onu insan kaçakçılığının karanlık dünyasına sürükler. Karısının da bu acımasız ağın parçası olduğuna inanarak, gelişmiş bir askeri tesisin güvenlik duvarlarını aşmak için sızma planları yapar. Ancak, içinde bulunduğu tesise adım attığında işler beklenmedik bir hal alır. Düşmanları sadece insan değil, zamanla kaybolmuş ve belirsiz hale gelmiş gerçekliklerdir. Asker, adım attığı her yeni odada, farkında olmadan kendi zihninin labirentinde kaybolur, gerçeği bulmaya çalışırken hayal dünyasında sıkışıp kalır.

"Alangu", S.P. Shakthivel'in yazıp yönettiği, 27 Aralık 2024'te vizyona giren bir Hint aksiyon-gerilim filmidir. Film, Tamil Nadu ve Kerala sınırında yaşayan kabilelerin ve siyasi grupların arasındaki çatışmaları konu alır. Başrollerde Gunanidhi (Dharman rolünde), Kaali Venkat ve Chemban Vinod Jose yer almaktadır. Hikâye, Tamil Nadu'nun bir kabile köyünde yaşayan genç Dharman'ın (Gunanidhi) etrafında döner. Dharman, annesinin son dileğini yerine getirmek için en yakın arkadaşları ve sadık köpeği Kaali ile birlikte Kerala'ya doğru bir yolculuğa çıkar. Ancak, Kerala'da güçlü ve acımasız siyasi liderler olan Augustine (Chemban Vinod Jose) ve kardeşi Philip (Appani Sarath) ile karşı karşıya gelirler. Dharman ve arkadaşları, bu liderlerin çıkarlarına istemeden de olsa engel olurlar ve bu durum, onların hedef haline gelmesine neden olur.

Kasaba, tarih boyunca kural ve düzenin simgesi olarak varlığını sürdürmüş, halk ise bir zamanlar adaletin hâkim olduğu bu yerin huzurunu kaybettiği için birbirine yabancılaşmıştır. Kral, uzun yıllardır yönetimi elinde tutan bir figürdür, ancak zamanla zayıflayan iradesi ve korkuları, kasabanın kasvetli atmosferini daha da derinleştirir. Bir gün, kasabaya gelen yabancı bir adam, neşe ve karizma dolu tavırlarıyla halkı etkiler. Kral, bu adamın varlığından huzursuz olmasına rağmen onu içeri alır. Ancak fark etmediği şey, adamın ardında muazzam bir plan ve amansız bir strateji gizlediğidir.

Uzun süredir faaliyette olmayan, kasabanın kenarındaki terk edilmiş gibi görünen akıl hastanesinde gece vardiyası sıradan başlamıştı. Hastaların çoğu odalarına çekilmiş, yalnızca birkaç hemşire ve güvenlik görevlisi koridorlarda dolanıyordu. Ancak, elektrik sistemindeki bir arıza tüm ışıkları aniden söndürdüğünde, sessizliği delip geçen metalik bir kapı gıcırtısı duyuldu. Kayıp bir hastanın odasında bulunması gereken zincirler boştu. Bu kaçışın sıradan olmadığını fark eden personel, yer yer ürpertici fısıltılarla yankılanan karanlık koridorlarda birer birer kaybolmaya başladı. Hastane, kısa sürede hemşirelerin ve doktorların geçmişte bastırdığı korkularını yüzeye çıkaran bir labirente dönüştü.

Myra, Mumbai'nin parlak ışıkları altında sinema dünyasında adını duyurmayı arzulayan genç bir kadındır. Ailesinin ve çevresinin baskılarına rağmen, oyunculuk kariyerine odaklanmaya karar verir. Başlangıçta küçük roller ve deneme çekimleriyle mücadele ederken, bir gün tanınmış bir yapımcıyla tanışır. Bu fırsat, Myra'nın kariyerinde bir dönüm noktası olur. Ancak, başarıya giden yolun zorlukları ve karanlık yönleri vardır. Myra, sektördeki yozlaşmış ilişkiler, manipülasyonlar ve kişisel fedakârlıklarla yüzleşir. Kariyerinin zirvesine ulaşmaya çalışırken, kendi kimliğini ve değerlerini korumakta zorlanır. Film, Myra'nın içsel çatışmalarını, hayal kırıklıklarını ve zaferlerini derinlemesine işler.

Güney Afrika’nın ıssız tepeleri, 1901. İngiliz ordusundan bir general, Boer milisleri tarafından pusuya düşürüldükten sonra ağır yaralı halde bir kulübeye sığınır. Kulübede yaşayan dul bir kadın ve küçük kızı, onu sessiz bir misafirperverlikle karşılar. Kadın, savaşın sertliğinden yakınıp kayıplarından bahsederken, kız çocuğu annesinden uzak bir köşede oyuncak bebeğiyle oynar. General, kulübenin sade görünümünün altındaki tuhaflıkları fark etmeye başlar; raflar boş olmasına rağmen kadın yemekler hazırlar, çocuğun oyuncak bebekleri zaman zaman odanın başka köşelerine taşınmış bulunur.

Kimsenin ona inanmadığı bir durumda, genç bir kadın bedenini ele geçiren korkunç bir varlıkla tek başına mücadele etmek zorunda kalır. Çevresindekiler onun akıl sağlığını sorgularken, içinde büyüyen karanlık giderek güçlenmektedir. Yardım edecek birini bulamayınca, tek çözümün kendi bedeninden bu kötü ruhu kovmak olduğuna karar verir. Kendi imkanlarıyla bir eksorsizm gerçekleştirmek zorunda kalan kadın hem zihniyle hem de ruhuyla büyük bir savaş verir. Karanlık güçler onu ele geçirmeye çalışırken, o da iradesini kaybetmemek için direnir. Her geçen an, şeytani varlığın baskısı artarken, kadının inancı ve dayanma gücü sınanır. Kendi içindeki korkularla yüzleşerek hayatta kalmaya çalışan kadın, geçmişiyle ve ruhunu kemiren kötülükle mücadele etmek zorundadır.